TOKKDER, operasyonel kiralama sektörüne ilişkin 2021 yılı 3’üncü çeyrek sonu verilerini kamuoyuyla paylaştı.
Operasyonel araç kiralama sektörünün çatı kuruluşu Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER), bağımsız araştırma şirketi NielsenIQ iş birliğiyle hazırladığı 2021 yılı üçüncü çeyrek sonu raporunda, sektöre ilişkin güncel gelişmeleri kamuoyunun bilgisine sundu. Bir yanda global çip krizi diğer yanda ise kur artışlarının yaşandığı bu süreçte, operasyonel araç kiralama sektörünün toplam araç satışına kıyasla hacmini daha fazla koruduğu dikkat çekiyor.
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre Türkiye’deki otomobil satışları geçen yılın ekim ayına göre yüzde 40’tan fazla düşüş gösterirken; TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu’ndaki veriler, operasyonel kiralama sektöründe son dokuz aylık süreçte 47 bin 700 adet yeni araç alımı yapıldığını gösteriyor. Bu da operasyonel kiralama sektörünün, Türkiye otomotiv piyasasındaki hareketliliğin sürmesinde büyük bir rol oynadığını ortaya koyuyor.
Sektör Genelinde 12,6 milyar TL’lik Yeni Araç Yatırımı
TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu’ndaki 2021 üçüncü çeyrek sonu rakamları, sektörün aktif büyüklüğünün 47,7 milyar TL olduğunu gösteriyor. Ocak-ekim ayları arasında 12,6 milyar TL değerinde yeni araç alımı gerçekleştiren operasyonel kiralama firmalarının, ekim ayı verilerine göre piyasada toplam 221 bin 748 adet aktif aracı bulunuyor. Raporda, sektörün toplam araç sayısının ise 239 bin adet olduğu ve bu rakamın geçen yılın sonuna göre yüzde 9,1 oranında azaldığı göze çarpıyor.
Operasyonel Araç Kiralama Sektöründen Ekonomiye Daimî Destek
Rapordaki veriler, operasyonel araç kiralama sektörünün dokuz ayda toplam 6,6 milyar TL’lik vergi ödemesi gerçekleştirdiğini ortaya koyuyor. Bu da muhtelif nedenlerle sektörün kendisi de dahil pek çok alanda yaşanan daralmaya rağmen, ülke ekonomisinde önemli bir kaldıraç rolü üstlendiğini gösteriyor.
Operasyonel araç kiralama sektörü ayrıca, ekonomide kilit rol oynayan reel sektördeki diğer firmaların da başlıca çözüm ortakları arasında yer alıyor. Kiralamaların yaklaşık yüzde 50’si 30 ay ve üzeri sözleşmeler dahilinde yapılıyor. Tüm bunlar, operasyonel araç kiralama sektörünün hem ülke ekonomisi hem de iş dünyası için değerli bir iş kolu olduğunun yeniden altını çiziyor.
Operasyonel Kiralama Yapan Firmaların Gözde Markası Bu Yıl da Aynı
Fransız otomobil üreticisi Renault’nun araç modelleri, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da firmalar tarafından en çok kiralanan marka olarak öne çıkıyor. Toplam kiralamada yüzde 22,9 pay ile ilk sırada yer alan Renault’yu yüzde 14,7 kiralama ile Fiat araç modelleri takip ediyor. Volkswagen yüzde 10,9 ile üçüncü sıranın sahibi olurken, Ford ise toplam kiralamada yüzde 10,8 oranı ile Alman araç üreticisiyle başa baş bir görünüm sergiliyor. İlk dörtten sonra gelen markalar ise sırasıyla şu şekilde: Toyota, Skoda, Peugeot, Audi, Hyundai, BMW, Citroen ve Opel...
Liderlik C Segmenti, Otomatik ve Sedan Araçlarda
Yılın üçüncü çeyrek sonunda sektördeki araçlara ilişkin verilerde segment, yakıt tipi, şanzıman tipi ve gövde tipi bazlı sıralamalara da yer veriliyor. Buna göre; “kompakt” veya “alt-orta sınıf” olarak da bilinen C segmenti araçlar, yüzde 50,7 ile en çok kiralanan araç sınıfı olarak dikkat çekiyor. C segmentini yüzde 26,5 ile B (küçük aile otomobilleri), yüzde 14,8 ile D (üst-orta sınıf / büyük aile otomobilleri) ve yüzde 4,8 ile LCW (hafif ticari) araçlar takip ediyor. Rapordaki veriler, şanzıman tipine göre ise otomatik araçların yüzde 68,3 pay ile manuel araçları açık ara farkla geride bıraktığını gösteriyor.
Operasyonel Araç Kiralamada En Çok Tercih Edilen Seçenekler
| Marka | Yakıt | Segment | Gövde | Şanzıman |
|---|---|---|---|---|
| Renault (%22,9) | Dizel (%74,9) | C (%50,7) | Sedan (%66,9) | Otomatik (%68,3) |
| Fiat (%14,7) | Benzin (%19,2) | B (%26,5) | Hatchback (%18,6) | Manuel (%31,7) |
| Volkswagen (%10,9) | Hafif Hibrid (%5,1) | D (%14,8) | SUV (%6,7) | |
| Ford (%10,8) | Plug-In Hibrid (%0,7) | LCV (%4,8) | Station vagon (%2,1) | |
| Toyota (%7,7) | Elektrik (%0,06) | E-F (%3,2) | Diğer (%5,7) | |
| Skoda (%5,0) | Otogaz (%0,04) | |||
| Peugeot (%4,6) | ||||
| Audi (%3,9) | ||||
| Hyundai (%3,2) | ||||
| BMW (%3,2) | ||||
| Citroen (%2,5) | ||||
| Opel (%2,4) | ||||
| Diğer (%8,2) |
Yakıt tipi tercihindeki geniş aralık, araçların gövde tipinde de kendisini gösteriyor. Yüzde 66,9 ile sedan araçlar en çok tercih edilen gövde tipi olurken, hatchback araçlar yüzde 18,6’lık pay ile bunun çok daha gerisinde kalıyor. Hatchback’ten sonra sıralamada yüzde 6,7 ile SUW, yüzde 2,1 ile de station wagon araçlar geliyor. Dizel araçlar, önceki yıllarda olduğu gibi 2021 üçüncü çeyrekte de en çok tercih edilen yakıt tipini oluşturuyor. Diğer alternatiflere kıyasla yüzde 74,9 pay ile çoğunlukta yer alan dizel araçları 19,2 ile benzinli araçlar takip ederken, hibrit ve elektrikli araçların ise önceki yıla nazaran kayda değer bir artış gösterdiği fark ediliyor.
Hibrit ve Elektrikli Araç Sayısındaki Yükseliş Umut Verici
TOKKDER raporuna göre hibrit ve elektrikli otomobillerin, sektörün araç parkındaki payını yüzde 5,9’a çıkardığı görülüyor. Bir önceki yılın üçüncü çeyreğinde (otogazlı araçlarla birlikte) pastanın sadece yüzde 1,2’lik diliminde bulunan hibrit ve elektrikli otomobillerin bu yıl yüzde 5,1’i tek başına hafif hibrit araçlardan oluşuyor.
Hafif hibrit araçları yüzde 0,7 ile harici olarak şarj edilebilir (plug-in) hibritler takip ederken, yüzde 100 elektrikli araçlar (EV) ise pastada yalnızca binde 6’lık yer tutuyor. Bu durum, EV’lerin operasyonel araç ihtiyaçlarında henüz yeterli ilgiyi görmediğini açıkça gösteriyor. EV’lerde araç şarj sürelerinin akaryakıt dolumuna göre uzun olmasının bundaki payı şüphesiz oldukça büyük. Yine de tüm bunlar, reel sektörde daha çevreci iş modellerinin yaygınlaştığına dair önemli bir ipucu olarak görülebilir.